Yazın yavaş yavaş etkisini göstermeye başladığı bugünlerde cildimizde, saçımızda, tırnaklarımızda da birtakım değişiklikler gözlemlemeye başlıyoruz. Güneşin, denizin, havuzun etkisiyle cildimiz kurumakta ve lekelenmektedir. Hatta uzun süre güneşe maruziyete bağlı olarak cildimizde orta tabakada bulunan kollajen ve elastin lifler hasar görmekte, ciltte sarkma ve kırışıklık ortaya çıkabilmektedir. Yaz sonu cilt bakımında en önemli nokta havuzdan ve denizden dolayı oldukça kuruyan cildimizi uygun nemlendiricilerle nemlendirmektir. Bu nemlendiriciler özellikle darmatologların önerdiği üre ve benzeri etkin madde içeren medikal kozmetik ürünler olursa çok daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Kuruyan cildimizi banyoda sabun kullanarak daha fazla kurutmamaya özen göstermeli, ph dengeli uygun temizleyiciler ya da temizleyici gibi kullanılabilen özel banyo yağları ile cildimizi temizlemeliyiz.

Banyo sonrası cilde mutlaka uygun nemlendirici veya vücut yağı uygulanmalıdır. Özellikle yaz sonu mutlaka her akşam cildimize nemlendirici uygulamalıyız.

Günde en az 2 litre su içmeyi de cilt sağlığı açısından ihmal etmemeliyiz. Yazın cildimizde gördüğümüz önemli bir değişiklik de ciltte güneşe bağlı oluşan lekelerdir. Bu lekeler sonbahar veya kışın cildinize uygun bir kimyasal peeling yöntemiyle düzeltilebilir. Kimyasal peeling glikolik asit, amino asit gibi kimyasallar kullanarak seans seans uygulanan bir çeşit soyma işlemidir. Genellikle 15 gün ara ile uygulanır. Mutlaka bir dermatolog tarafından uygulanmalıdır. Kimyasal peeling dışında leke tedavisinde günümüzde laserler de kullanılmakta ve oldukça iyi sonuçlar elde edilmektedir. Yazın güneş hasarına bağlı cildimizde oluşan sarkma ve kırışıklıklar da cilt gençleştirme tedavisinde kullanılan laserlerle tedavi edilebilmektedir. Yine seans seans uygulanan bu yöntemle cilt daha sağlıklı ve genç bir görünüme kavuşabilmektedir. Saçlarımız da en az cildimiz kadar güneşten, deniz ve havuzdan etkilenmektedir.

Yaz sonu özellikle saçlarımızda cansızlaşma ve kuruma sık karşılaştığımız bir durumdur. Kuruyan saç ve saç derisi uygun nemlendirici, saç maskeleri ile nemlendirilmeli yine uygun medikal kozmetik şampuanlar kullanılmalıdır. Kurulukla birlikte saç dökülmesi söz konusu ise dermatoloğunuzun önereceği ağızdan destek tedavisi ve saç mezoterapisi iyi bir seçenektir.

Saç mezoterapisi ile saçın ihtiyaç duyduğu vitamin ve destek maddeleri direk saçlı deriye seri enjeksiyon teknikleriyle uygulanmaktadır. Oldukça etkili bir yöntemdir. Genellikle 15 gün ara ile uygulanmaktadır. İlk seanslardan itibaren etkisi ortaya çıkmaktadır. Yaz sonu tırnaklarımızda da kuruluk, çizgilenmeler özellikle uzun süre denizde ve havuzda vakit geçirmişsek sık karşılaştığımız bir durumdur. Tırnaklarımız da saçımız ve derimiz gibi neme ihtiyaç duyar. Yaz sonu tırnaklarda kuruluk sık karşılaşılan bir durumdur.

Dermatoloğunuzun önereceği uygun tırnak balsamları, tırnak sertleştirici solüsyonlar ve özellikle biotin ve çinko içeren besin takviyesi tabletle tırnaklarınız eski sağlıklı görünümüne kavuşacaktır. Ayak ve el bakımı da yazın önem kazanmaktadır. Ayakları özellikle topukları salisilik asit içeren pomatlarla yumuşatıp üre içeren kremlerle nemlendirmek oldukça iyi sonuçlar sağlar. Yine sertleşen ayak tabanları haftada bir ponza taşı ile rendelenirse zaman içerisinde oluşmuş boynuzlaşma ve nasırlaşmanın önüne geçilmiş olur. Yine ayaklara sık sık vazelin uygulamak da ayak derisinin yumuşak ve sağlıklı görünmesini sağlar. El bakımı da en az yüz bakımı kadar antiagingde önemlidir. Özellikle yazın korunmasız güneşe maruziyet ellerde istenmeyen lekelenmelere; kollagen ve elastin liflerde harabiyete bağlı olarak da gevşeme ve sarkmalara neden olmaktadır. Eldeki lekeler hafifse özel renk açıcı kremlerle düzeltilebilir. Daha ileri vakalarda laser tedavisi uygulanabilir. Bazı durumlarda kriyoterapi (soğuk azot ve dondurma) iyi bir seçenek oluşturur.

El derisinde oluşan gevşeme, sarkma ve kırışıklıklar mezolifting uygulama ile tedavi edilebilir. Bu tedavi yönteminde el derisine seri enjeksiyon teknikleri ile hyalüronik asit ve değişik vitaminler (özellikle B,C ve BİOTİN) enjekte edilmektedir. Oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir. Dudaklarımız da yazın güneşten etkilenmekte, denize ve güneşe bağlı olarak kurumakta ve çatlamaktadır. Uzun süre güneşe maruziyet dudaklarda aktinik keilit diye adlandırdığımız bir tabloya yol açmaktadır. Bu tabloya bağlı olarak dudakta belli bölgelerde kalınlaşma, çatlama ve kapanmayan yaralar, kabuklanmalar oluşmaktadır.

Zaman içerisinde kronikleşen bu tablo güneşe maruziyetin önüne geçilmezse kanserleşmeye kadar ilerleyebilir. Çatlayan ve kuruyan dudaklarımızı seramid ve üre içeren nemlendiricilerle sık sık nemlendirmek, en az spf 15 olan koruyucular kullanmak sağlıklı dudaklara sahip olmak açısından önemlidir.